
Özgürlük ifadesi göreceli bir kavram mı? Şu an ki siyasi irade için bizlere mümkün kılınmayan bir cümleydi. Oysa ki özgürlük; bir nefes, bir su gibi nimetti benim için.
Özgürlük ifadesi göreceli bir kavram mı? Şu an ki siyasi irade için bizlere mümkün kılınmayan bir cümleydi. Oysa ki özgürlük; bir nefes, bir su gibi nimetti benim için. Her şeyin bir çilesi olduğu gibi, özgürlüğün de mi bir çilesi varmış? Oysa ki her şey özgür değil miydi diye akla gelen binlerce soru. Özgürlük sadece, özgürce yeme, içme, gezme, tozma, giyinme değildir aslında. Eğer yaşadığın ülkede değerlerine, inancına, fikrine önem veriliyorsa, işte o zaman özgürsün ve insansın aslında. Fakat bunların tam tersi yaşanıyorsa o zaman köşeye sıkıştırılmış; tabiri caizse bir fareden başka bir vasfın yoktur. Ya, fare gibi bir yolunu bulup kaçarsın, ya da ölürsün. İşte, o insanlar da işkencelerde, hücrelerde, ya da hastalanarak ölüyor; ya da zulümden kaçıp yarıda kalmış hayatlarını nefes aldığı sürece yaşayabilmek, kişiliğini, karakterini, inandığı değerleri sürdürebilmek uğruna ülkeyi terk ediyorlar. Toplumumuz diyor ya; hainler kaçıyorlar. Hayırdır, ne oluyor? Bu insanlar zulme boyun eğmediği ve siyasi iradeye itaat etmediği için mi "hain"?
Tarih, elbet tekerrürden ibaret. Tıpkı bir zamanlar Hitlerin Yahudilere yaptığı zulümde toplumun duyarsızlığı, sağır sessizliği gibi sizlerin o toplumdan ne farkınız kaldı ki bu insanlara hain diyebiliyorsunuz? Evet, eğer ki bu umarsız, vicdansız, empati yoksunluğu çeken bir toplumla aynı havayı teneffüs etmektense, ülkeyi terk etmeye yeğleyen insanlar onlar. Keşke bu süreçte bana değmeyen yılan bin yaşasın ruhunu terk edip biraz da olsa empati yeteneğinizi geliştirseydiniz.
Düşünüyorum ya; yaşama hakkı verildi de o insanlar mı nankörlük etti? Eli kelepçeliyken doğum yapan kadınlar mı nankörlük etti? Yoksa hapishanede, annesinin yanında kalmak zorunda kalan çocuklar mı, hücrelerde yatan onlarca insan mı, kanser olup yataklara düştüğü halde özgürlüğüne kavuşamayan insanlar mı, kızının cenazesine bile getirilmeyen babalar mı nankör? Daha nicesi yaşandı bu topraklarda. Bunca ızdırap; sadece özgürlükleri, inançları, değerleri için çekildi bu insanlar tarafından. Şimdi soruyorum sizlere özgürlük bir nefes kadar göreceli miymiş?
Akmıyor artık sular temiz
Gök kubbe öksüz yağan yağmurdan
Kainat suskun, denizler durgun
Gözler kör, kulaklar sağır sessizlikte
Diller mühürlü haykırmıyor artık yarınları
Diller yorumsuz artık yarınlara
İmtihan sancılı, doğum çok yakın
Aldırmıyor artık sol yanım, acı vermiyor hiçbir şey
Ellerim ceplerimde yürüyorum sonsuzluğun yanında
Aldırmıyor sol yanım artık
Sonbaharın yaprağı gibi , sigaramın dumanında umuda savrulmak
Çisem çisem yağan yağmurun altında ıslanmak
Hiç bir şey düşünmeden ve hiç bir şey söylemeden
Öylece kalakalmak
Bu aralar yaradanımdan
Özgürlüğün çilesi için sabır
Kuşlar kadar hür
İnancım için bağımsızlığımı diliyorum